İntizam-ı Kelam - Firar

hüzün yapraklarından güz ayrı telde çaldı bak
ve sözde sukünet satar gülen yüzüyle afitap
kırmayın bu heves benden ayrı düştü bugün yak
ve bitsin artık kibritimde kıvılcımlar müstehak
istifade etme benden ey bu kalbin istilası
sen taşınmak istedikçe zor gelir mi irticası
kendi rica kullarınla donatsanda kainatı
bulurdum ben içlerinden kin resimli rayihanı
ah be gönlü cennetin mukayesinde tutmayan
ve tutmadıkça kaç sevapların sonunda kir tutar
kaç be kurtar adını bak kokar buram buram hasar
yüzüme vursalar yanar günahlarıyla kin duyar
fikir akıl denkleminde kaldı şimdi manedar
dertlerim birikse dahi sanma tek bi çare var
özlemin yakar bilirsin kalp cihanı mest ederken
eşgalindem tanırsın bu gülyüzümden yadigâr
-----------------------
Geçsin hayalimin üzerinden Kuşlar
ben o yüksek tepelere yükselir uçamam
içim geçer henüz uçuruma dalamam
zor yollardan sür gemini benim rotama diren
nası görsün faili çıkanı inen
yazımı çalan güz yine bahara küser
bir firarı daha bekleyemem ben
-----------------------
kaç zamanın hatrı vardır hatırana saklanan
saygı-sevgi çerçevemde bir kelamı saklamam
içgüdünde hapsolan kin iftira tohumlarından
ek bırak bu bahçelerden korkma hasat toplamam
patla volkanım bu lavlar ani düşse yanardım
bil ki ben yanarsam seni de alevlerle sarardım
aşkı meşke kattığın viran gizemli mahseninde
şaraplanan yıllarından hangi birine dalardın
yazık kurak iklimin ve kışın sıcak mevsiminde
çöl nedir ki kurutsun bu kalp donardı kütlelerce
savrulur beden sürüklenir düğümlü lanetiyle
bağlasın bırak çözer sevaplarım cefası nerde
kursağımda kaldı cümleler ve sen konuştun
ben her defasında dinlemiştim oysa can kulaklarımla
yitirsemde bir umut kalırdı en derinlerimde
tek çıkar yolum budur ve bertarafım izlerinle