Kısım 1.
tutup kollarımdan anlat bana yanlış de
nasıl unuturum ben gözlerinde yanmışken
şimdi hangi denizin dalgasında savrulucam
dudaklarıma sen tadında esintiler gelmişken
gökyüzü üzüntülü hiç durmadan ağlıyor bak
mesafeler tamam gülüm yokluğunu anlatamam
sen yokuşu ben koşuşup herşey sarpasarar
inat değil her bi zerre gittiğinde öldü kapat
bi saniye düşünmeden tuttun ya ellerimi
bu yüzden silinmiyo kahrolası geçmişim
evinin karşısından unutmuyorum her geçişi
anlatırım diyodum eğer sen yolumu seçtiğinde
ben yolumu seçtim gel diyemem artık sana
ne denli bağlıyım ki yanında biter hayat
parmaklarımı bile hapse mahkum ettim artık
deniz pası nameleri hiç bi zaman saf kalamaz
Nakarat:
Bazen gitmekten korkuyorum,
ölmek ulan aşk denilen senli yokuş.
Göğsümün bam telinde çırpınıyo gönül kuşu.
Git dedim artık sana git dedim ömür huşu
Kısım 2.
yıkıldı binalarım sen anlat ben anlarım
dizimde hafif kesik sen yolunda kan ağlayıp
hırsıma yenik düşüp yokluğuna tam ağlayıp
gözlerimden dökücekken neden yaptın hataları
son bi bakış, sonrasında gidicem merak etme
ellerinden yüzüme doğru bi kaç damla sen gelirse
ben belirsem, gözaltlarıma vurdu duman
bu afetin en doğalı gözlerinde buldu hayat
şizofren olmalıyız bir bedende iki şahış
elin elime karışmalı yok çaresi inan canım
en kötü hislerimden saçlarında arındırıp
bu şehre dar geliyoz anlamıyo sokakları
anlamı yok sokakların sen yanımda yoksun ki
patlak bi sokak lambasında buldum aşkı bil
senin cebinde mutluluk var o aşk değil inan
söylenenler doğru ise emin ol bu aşk bitti