Verse 1:
Dünümden arta kalan garipten bi boşluk.
Hep aynı yolda çıplak ayak usanmadan koştuk.
Bi tebessümle mutlu olanı küçük görmek hoş mu ?
Bu acizlik, gelgelelim medya bundan hoşnut.
Gazetelerin sayfalarına istediğini koydur
Biz kan yuttuk, sayenizde tüm hayata doyduk.
Ünlü olmak isteyende kıçını başını soydu,
Lan yıllardır neden bükük emekcinin boynu ?
Denizler taşar bir gün, haksız olanı boğar
Her gün bir şekilde sebepsizce katledildi doğa.
Kışın birçok hayvan sokaklarda kar altında donar,
Artık güneş değil çaresizlik ufuklarda doğan.
İnsanoğlu gözü açıkken görmemeyi de bilir.
Neden yeri gelince birkaç kuruşa tutuluverdi dilin ?
Sade hayallerden bahsedilir, gerçekten uzakta.
Yanlış olanı yaşıyoruz, doğru olanı bilip.
Verse 2:
Medya taraflı, insanlar kraldan çok kralcı.
Gözlerinde yerin farklı değişikse inancın.
Koca hayatı yaşatırlar gölgesinde bir ağacın.
Gerçek olan bu dünyada her bi canlı kiracı.
Mutluluğumuz oldu bugün ekmek arası peynir.
Kiminin elleriyse yeri gelince milyonlara değdi.
Sende çekil köşene düşün şimdi pas tutmuş beyni.
Bu dünyanın simsiyahtı gözlerinde seyri.
Aslında hakkın olan herşeyden uzaksın
Dostununsa uzattığı yardım eli de tuzaksı.
Bi çıkar yolun vardır elbet günü gelince bulursun.
Ve belkide bir gül gibi kitaplarda kurursun.
Bu gerçeği sevmesen de günü gelince yaşarsın
O küçük çocuk ağladıkça kendi köşene kaçarsın.
Bi şarkıda ağlayıpta geriye dönüp bakarsın.
Bu insanların kibirlenmek en temelli hatası.
Kendi yalanlarını doğru kılma peşindesin
Kolay değil asgariyle sekiz boğaz geçinmesi
Aşkı falan rafa kaldır, şükretmen yeterli.
Dost dediğin genellikle yerin dibine çekendir.