En sevgilinin durduğu yerde durmak, biliyorsun sevgili Peygamberimiz de ordaydı, en çok orda sevildi, ümmetini orada andı. Çok güzel.
Elimde kaldı gövdem. Değeri yok satılmaz, Yusuf'tur kaybettiğim Kenan ilinde satarım canım alan bulunmaz. Eksiliyor gövdem, eskiyor canım. Gözden düşüyor pahasızlaşıyor, hurdaya çıkıyor adım, emekliye ayrılıyor itibarım. Yüzüm çekiliyor aynalardan. Nasıl tutar insan yüzünü başını, nasıl. Nereye koysa başını da başı onda kalsa. Düşmese toprağa solmasa yüzü. Gözleri hep gözde olsa. Ben nereye doğru uzatsam saçlarımı da hiç dökülmese. Nasıl saklasam tebessümlerimi, hiç bitmese.
Var mı öyle bir şey, nerde. Nereye saklayayım kavuşmalarımı. Nasıl keseyim ayrılıkları. Ne etsem de durdursam tükenişleri. Ne yapsam da dondursam bunca işi. Namazım beni sonsuzluğa bitiştiren, elimi elimle sonsuzca buluşturanım. Kalbimi göğsüme yeniden koyanım. Namazım, gülüşlerimi ebedi kıyama kaldıranım. Şu dünyanın yırtık astarını cennetimin kumaşına ilikleyenim. Hayatın ceplerinden dökülenleri bana yeniden bulduranım.
Namazım, alıp başımı sana geldim. Gövdemi toprağına gömmeye geldim. Yüzümü yüzümde seyretmeye geldim. Vadinde yeniden yürümeye geldim. Eskilerimi sana satmaya geldim. Ümidim benim, namazım, bak elden düştüm. Sarrafım sensin, al beni, inci mercana sat beni. Al beni ey namaz cevher eyle bu bedeni. Kudsiler pazarına sür bu köleni.
Amansız bir rüzgar tutuldu, kırılıyor ölü dallarım, seline kapıldım zamanın. Üşüyor umutlarım. Biricik anım, günlerim, saatlerim, dakikalarım. Alnımı dayadığım uzuvlarım. Bin zahmetle ördüğüm mutluluk duvarlarım. Ah ah ki düşüyor taşlarım. Soluyor sevdiğim yüzler. Dökülüyor inci mercan. Ah ki ben bu harabede kime varayım. Ah ki nerede nerede nerede hangi dalda kendime yuva kurayım. Hani benim ceylanlarım, nerde hiç bitmeyen pınarlarım. Nehir değmeli dudaklarım. Ah çöktü ümitlerim. Enkaz altında kaldım, çareler tükendi, heba oldu hayatım. Namazım alıp sözümü sana geldim. Dudağımı senin pınarında ıslatmaya geldim. Namazım namazım benim. Sözlerimi göklü sözlere katanım, ayağımı yerden kesenim. Gökçekinim, avucuma yıldızlar dolduranım. Beni sevgiliyle ağız birliği ettirenim. İksirim, miracım, imtiyazım, tesellim, elçim, burağım, namazım. Yıkıldım, dağıldım, devrildim, döküldüm. Viraneyim işte. Kimse aramaz, kimse sormaz, kimse uğramaz. Sen bul beni sen bul beni ey namaz. Kâşifim ol, tenhada bırakma. Başköşeye koy, el üstünde tut, tut beni ey namaz.
Ah ki kışa döndü ömrüm, soğudu sevinçlerim, şakaklarımda karlar, buza kesti ümitlerim, çöz beni, sen çöz beni ey namaz. Baharım baharım namaz. Çiçekler tak ellerime, meyveye durdur beni de.
Gel bana ey namaz, gül bana ey namaz, baharım namaz, baharım namaz.
Namaz kılmak çok zor bir iş, her insan beceremez galiba, öyle az uz bir iş değil yani. Aferini hak ettiğin yer yani.