Kırmızı gömpülü koyun ocağa
Yayılsın kokusu dört bir bucağa
İridir kabaklar sığmaz kucağa
Soğanı hıyardan tatlı köyümün
Domatesi dilim dilim bölünür
Balı eşsiz çiçeklerden alınır
Yoğurt dersen haranıda çalınır
Kekliği tavuktan etli köyümün
Bulgur pilavının bir başka tadı
Ülübüdür fasulyenin öz adı
Her şeyi mevcuttur aratmaz yadı
İnciri irice sütlü köyümün
Yapılır ekşisi kızıl sumaktan
Kazağı imaldir yerli yumaktan
Pekmezin tadı da çıkmaz damaktan
İnsanı sağlıklı mutlu köyümün
Fesleğeni ağaç kadar iridir
Armudu-elması diri diridir
Toprağı kırmızı taşı sarıdır
Kırları yemyeşil otlu köyümün
Fazlaca olsa da biraz eğimi
Kızlar taşır hiç dökmeden güğümü
Orada yaşadım gençlik çağımı
Topraktan damları katlı köyümün
Geyicek suyundan olur turşusu
Bir tek bakkalı var yoktur çarşısı
Koca Yüğlük Dağı hemen karşısı
Harman makinesi atlı köyümün
Her bir tepesinden bir pınar akar
Laleyle nergisler sümbüle bakar
Dağında çiğdemle menekşe kokar
Evlerinin önü dutlu köyümün
Ayrana dönüşür keçi yoğurdu
İneği yerli ırk kara sığırdı
Kulağımız kötü söze sağırdı
Kadını giyerdi kutnu köyümün
Arif der nicedir görmedim nasıl
Sağlıklı olsaydım vermezdim fasıl
O'nu da mı bozdu şu yeni nesil
Değişti mi yüzü metli köyümün