Sıladan bir haber aldım gel diye
Göndermiş pusula yar sabahınan
Gözyaşıyla sitem etmiş bil diye
Yazıyı okudum zor sabahınan
Yüzü gülmez gurbet kahrını çeken
Yastığı taş olur döşeği diken
Yatarken uykudan uyanır erken
Yağmaya başlamış kar sabahınan
Ayrılık ölümden acıdır acı
Başvurdum tabibe yokmuş ilacı
Sana ricam budur canım postacı
Götür mektubumu ver sabahınan
Kime sorsam gurbet elden dert yanar
Oturup ağlasam el deli sanar
Gökte uçan kuşlar sahile iner
Söyleşir bülbüller gör sabahınan
Nusret Toruni'yim der benden bile
Her ne yana gitsem çekerim çile
Dökülen yağmura savrulan yele
Yaralı gönlümü sor sabahınan