kendimle savaşan bir ordum var en derinde
kaçınız ağladı küvette sıcak su ile serinde
kaç kere söz verdim kendime
kaç kere tekrarladım yaptığım hataları yinede
birgün kurtulmanın sevinciyle yaşamanın zirvesinde
kaç kere düştüm en dibe
kaç kere yükseltim en tepeye
mertebemi kaç kere hanelendirdim kaç kere?
ıssız sokaklar misali konuşan kalemim
saat 1 tufanımın sokaklarında serin bir isim
aske yazar her kaldırım köşesinde benim gibim
dostlarımı düştüğüm mertebeye düşürmedim
onları hep en yüksekte tutmak istedim
araların çıkan kralda çakalda benim
ben ne istediysem hayatım için istedim
mazidekileri bir silgi darbesiyle sildim
beni dinleyenleri anında dertledim
karamsar hale soktum insan yüzü hepmi soğuk
parmaklarım biraz sıcak biraz soğuk
hayat sıcak soğuk oyununuza benzemez
dinlediğin an kan boşalır burnundan oluk oluk
aske küçük bir yumuk
bana bakan simaların hepsi soluk
hayat bana göre somut
soyut ilişkisini oluşturdum otur
duvarımda büyük bir ovuk...
yazmaktan uslanmam ben bana ne lazım
oluşabilecek her derde hazırım
kalemimle girmeyeceğim karanlıkmı vardır?
ben bu dünyada tek kendime lazımım