1. verse
ne denli bu söylesene nedensiz kayboluşlar
neden hayatta hiç düzlük yok önümde yokuş var
hadi gel gidişini sende ayakta alkışla
neden mutluluğumu gözlerimden çalmışlar
Sonbaharın hüznü, tüm yapraklar dökülmüş
Istanbul'da Üzgün çünkü güneş buraya küskün
Neden her yer soğuk ve tüm ışıklar da sönmüş
Burda bütün kalpler uyuyor yada aşk denen şey ölmüş
Bir an deliye döndüm kasvet üzerime çökmüş
Hayata dair tüm bağlar sanki o an çözüldü
Gözlerini gördüm sonra karanlığa gömüldü
Evet kabul ettim aşk bu şehirde yaşayan bir ölüymüş
Sararsın yapraklar ve hepsi dökülsün hatta
Yalan gözyaşların vardı bi de büzülmüş dudaklar
Yıkılmış onca hayal bir de yere düşen suratlar
Yazık kalan bunlar olmamalı koskoca o aşktan
Nakarat x2
al yine umutlarımı gözlerimden
yaşlar süzülsün kanlı bahçeme
hüzün yağmurları yağsın yüreğime
2. verse
bulutun hüznü bu duvarlarına anlat dur
ihanetin dolduruyor kalp denen o boşluğu
sen umuttun gözümde ben peşinden koştum
bir hayal borçlusun bana nasıl da unuttun
Hayli uzak olmalısın gözlerim seni görmemeli
Ben deniz gözlerinin önünde olup hiç görmediğin
Görünmezde değilim gönlün neden aşka sefil
Yada aşk Sandığını okşa hadi zevke getir
aşk ağacının meyveleri çürüyor bak dalında
beraber toplamalıydık dün bugün ve yarında
fakat bugün dünün aynısı ve hep bi meçhul yarınlar
ne yapsan affedilmez yaptığın sana bi ahım var
hani nerde anlatılan mecnun söyle nerde leyla
şuan yanında macnun ben şişelerde leyla
ve şuan gözlerimde şişelerce nem var
bunca şeyden sonra bana kalan sade bi hoşçakal