Bakır Ada'sında bir öğleden sonra
Bronzlaştı ruhum
Esmiyor hiç ve bugün de bir
Haber yok şehirden
Dudaklarımı ıslatacak bir yudum
Su bulamıyorum
Naralar bozuyor çevrenin dinginliğini
Arsız yapılar kuşatıyor bir mabedi
Dolaşıp durdum yeşil taşların arasından
Işıltılı kertenkeleler sıçrayıp yerleşti üzerine karnımın
Ve mırıldanıp fısıldadılar kulağıma
''İn aşağıya uzayıp giden basamaklardan
Ve bağır bağırabildiğin kadar.
Duyacaksın o zaman nasıl çınladığını bakır külçelerinVe bir işaret bulurum diye tırmandığım tepede
Yükseldiğini ve kuvvetlendiğini duydum sözlerimin
''Rüzgar Ada'yı kucakla ki
Liman olsun gemilerine, sandallarına
hafiflesin Bakır Adamlar, iyi duymasın
Uzaktan baksınlar şanlı tarihe
Sarhoş etsin onları gökyüzünün şarabı