Sustu içimdeki.
Yorgun yüzündeki.
Düştü elindeki.
Öldü, bir melekti.
Sen, sen, sen giderken.
Kalbim burada kalırken.
Ellerim sessiz soğuk ve suskun öyle dururken.
Yalnızlık gittiğin yoldan bana geri gelirken.
Gözlerimden yaş yerine sessiz harfler damlarken.
Sen, sen, sen giderken.
Ben, ben, ben kalırken.
Ayak seslerinle bütün camlar pencereler inerken.
Bir veda saçlarımdan tutup beni yerlerde sürüklerken.
Yüzümde ne acı ne keder.
Sana son kez bakarken.
Sen, sen, sen giderken.
Bir kalp burada kalırken.
Bir şehri bir tekmeyle benim üstüme yıkarken.
Bir dua dudaklarından düşüp paramparça olurken.
Sen, sen, sen giderken.
Ben, ben, ben kalırken.
Sustu içimdeki.
Yorgun yüzündeki.
Düştü elindeki.
Öldü, bir melekti.
Yağmur gecenin karanlığını gökten söküp atarken.
Rüzgar vurup bulutlarına beyaz şimşekler çakarken.
Uykusundan uyanmış çocuklar korkmuşlar ağlarlarken.
İçlerinden biri ,neden tanrı çok mu üzgün ki, derken.
Göç yollarında kuşlar kaybolmuş ölürlerken.
Bir deniz kıyısında bir adam hala onu sayıklarken.
Gökyüzüne açılmış eller birer birer kapanırken.
Sen, sen, sen giderken
Bir meleği öldürürken!
Veda etmeden gidilmez çocuk.
Bu vedadan sayılmaz çocuk.
Bir melek ölürken, böyle sessiz durulmaz.
Çocuk.
Sustu içimdeki.
Yorgun yüzündeki.
Düştü elindeki.
Öldü, bir melekti.
Sustu içimdeki.
Yorgun yüzündeki.
Düştü elindeki.
Öldü, bir melekti.