Kan kusan bir şehrin ortasında hep susan bir çocuk.
Elleri bir tutam tütün kokar
bu büsbütün yalanlar ortasında.
Kimisi nefret eder fazlasıyla, kimisi çok sever, kimi de esip gibi (?).
Çok sevdiğini zanneder. Kimisi affeder.
Kimisi af diler. Birisi katleder.
Ve sonra birisi mahveder.
Bu böyle. Nasılsa öyle gitmez.
Anlattığım senin anladığından öte.
Çünkü ön yargılar sigara gibidir, ateşle gitsin.
Canlanan ne varsa söyle ateşle bitsin.
Şişeden tepene dikeceksin, kadehler pislik oğlum.
Çok temizdim eskiden ve şimdilerde pislik oldum.
Anladım ki buyum. Şöhretin getirisi dipsiz bir kuyu.
Beni sokaklarda duyun ama ne diyorsan oyum sanıp küfret.
Umrumda değil, kültablamda küller var.
Nakarat:
Yağsa da fark etmez okyanusa yağmur.
Bıçaklarla dolu sırtım, 24'te kambur.
Sigarama ateş gerek, yollarıma çamur.
Çünkü nokta biten cümlelerin sonlarına konur.
Verse 2:
Bitmedim daha. Yetmedim sana.
Neden bitmeyenler yetemedi? Bak, kendimle kavgam.
Birbirine girdi renklerim, buradayım gitmedim.
Buradayım gitmedim bak yanlış çıktı denklemin.
'Dizzy yanlış adam.” Ulan, saçmalama!
Hatalar arkasında kargaşada.
Bak, çok takmadım olanları.
Olguları oluşturan düşünceler aynı. Sol gözümde kaygı.
Artık beklemiyorum saygı, kes lan!
Boynumda gemici düğümü, ayaklarımda sehpa!
Nasılsa biter günüm, bugünlerde geçer.
Dünüm gitti, nasılsa biter gülüm bu trackte bitti ya…
Nakarat:
Yağsa da fark etmez okyanusa yağmur.
Bıçaklarla dolu sırtım, 24'te kambur.
Sigarama ateş gerek, yollarıma çamur.
Çünkü nokta biten cümlelerin sonlarına konur.