Hangi evde senin kokun varsa bilki orda yokum
Hergün bi serseri tenine bin iltifatla dokunur
Aynı tonda okuduysak aşkı cazip gelir sesim
Hadi canım senin vardır elbet alcak bi nefesin
Faişenin değer verdiği ruju vede pis teniyse
Gerçek olan bu değilse yalan olan sen değilsin
İstediğine git artık sen soldu artık bu fesleğen
Kabuk tuttu bu dizlerim koşarken ben peşinden
Sahi sende günde üç kez sabah öğle vede akşam
Beni anıp ağlıyosan yada benden kaçıyosan
İnan gram kin ve nefret tutmam sana hey melek
Bilmiyosun sen demek keder denen şeye davet
Şehre senle çöker gece senle batar bu güneş
Paketteki son sigara harman kaldı bekler ateş
Beni senden soğutamaz ne manzara ne fırtına
Belki bundan tonla derdi yükledim ben sırtıma
Nakarat:
Gün gelipte gidince sen bileklerim ağlamıştı
Sanki biraz mutlumuydum bunu sen mi sağlamıştın
Sana bakan gözlerime yeşil koyan bir melektin
Belki bundan böyledir ya yeşil bakan bu gözlerim
Gurur sende cansız ama nefis senle canlanırdı
Aldanırdım hayalimin toz olan bu pembesine
Senden önce hiç bi kadın ölümü benle kutlamadı
Benden sonra gelen sonda sen mi vardın be kadın
Sarhoş olan bi ben bide sana bakan bu gözlerim
Sana bundan hoş gelirdi gözlerimin bu yeşili
Hayal kurmak gibisin sen düşündükçe var olursun
Fakat bilmen gereken şu hayalimdir yok oluşun
Seni sen olduğun için değil bende buldum diye sevdim
Farkı yokki benim için yazda kışta aynı mevsim
Sabah dördün habercisi hafif gülen güneşin
Işıltısı mora çalan gözlerime uykununda gafleti
Umut verir penceremden görünen bi kayan yıldız
Dilek tutup gülerim ben bi başıma vede yanlız
Tek isteğim gözlerimde can vermeni önlemekti
Seni bende her defada yaşatansa bu hasretin