sorgu verse
dokunduğum buruk dokusu bozuk kokusu.
bu dünyanın her yönüyle gündeminde yoksun mahalle zaten eski günlerinden hayli yoksun
akıbetini bilirsin çünkü sabri'den bi şutsun
yok çaban yok umudun yok zihinde kırıntı yok
anlık öğünlerle mutluluk var ardı düğümlerle
kimse için dert değilsin yürürken sokakta
bitmeyen şu kalabalığa kaldırım kadar uzakta
düşen yağmurun evine tek kapak mesafem
uzaklaşırım dimağa karıncalar hücum ederken
evinde perdeler içinde günlük öfkeler
ve ibadetçesine içimde saf tutan bu besteler
külüm kalmaz hayatta o kadar kayıpta
bak kaçıncı zan altında kalışım onca ayıpta
hak dediğin hak getire
yansımaz muhabbetine
hayat senide çektiğinde toz duman ziyafetine
nakarat
geldi sırası gitmenin bu bittiğinde ritminin
ve kalp atışlarında kaybolan bi hayat seçmenin
sonunda kaldın öylece buralar toz duman
yarattığın yarınlarında yok bi umut sağ kalan
kodes verse
virane sabahlar ecel terimle yıkansın
akşam bi dem bıraktı sahi gökyüzünde yol alsın
adımlarım bu şehri uyandırdı bikaç kez
ve ölüme attığım kulaç kefen dediğin biraz bez
ışık ve gölge oyunu gece ve gündüz inan
başına tacı taksan en sonunda geliyor işte sıran
kara bi duman odayı sardı yıllar oldu sis bu isle bırakır hatıramı
yanıma gelene şarkılarımı uzattım
yine de bıraktım bu kalem eritti düşümü
rüzgar oldu çölde melodi durdu susturunca özümü dinle
şafak sökünce parmak aramdan tüten dumansın
içimde çürüttüğüm en sevdiğim yalansın
ben aynı telde çaldım ve kaldırımdı yağmur
bu yolda seçtiğim bi karardın yorulduğumda
siyahtı doğan güneş soğuktu ateşler
ve toz duman kalınca geriye yok sayıldı gidişler
nakarat
geldi sırası gitmenin bu bittiğinde ritminin
ve kalp atışlarında kaybolan bi hayat seçmenin
sonunda kaldın öylece buralar toz duman
yarattığın yarınlarında yok bi umut sağ kalan