Ey nefsim, dinle beni!
Sana yan diyorum
Ateşlerin içinde yanan gibi yan
Ona can diyorum anla beni
Canımın da içinde canan gibi can
Yaprak düşerse dalından isyana
Öğütülürse yaz akşamları sevda sözcüklerinde
Temmuz, Ağustos uzaklaşırsa
Yani bir sonbaharsa iklim
Ağlama
El yapımı zanlar hükmederse
Uzun gün dostluklarına
Gece başucundan uykusuzluk ekerse
Gözbebeklerinin vadisine
Yüreğinin yıldızları kulağına fısıldayıp:
'İşte ağlama vakti” derse
Sen yine de ağlama
Çünkü bize ağlamak düşmez.
Ağlama
Bize yürümek düşer sevgilinin ardından
Sadece ağlamak yetmez
Güzeldir hayranı olmak Nebi'nin
Ama sadece hayranlık yetmez
Onun gibi olmadıktan sonra
Bu yol ilelebet bitmez
Ağaç gölgesinde gölgelenip
Yoluna devam eden yolcu gibi olmak vardı
Onun gibi olmak…
Ey nefsim, beni dinle!
Yan diyorum sana
Ateşlerin içinde yanan gibi yan
Can diyorum ona anla beni
Canımın da içinde canan gibi can.
Alev sarar da gözlerimi
Bir rüzgar dağıtmaya çalışır
Zamanla alevlere o rüzgar da alışır
Bilemez ki bu, dünyanın bir oyunu
Bilemez, ateşin içimde olduğunu
Hala yanmaktadır gözbebeklerim
Ve ben ateşten bir mektup oldum da
Özgürlüğümü yaktım dünya adına
Onun adına adımı yaktım
Ve artık adına ortaktım
Rüzgarsa dilbeste olmuştu nara
Söndürme gözyaşlarınla, ağlama
Çünkü bize ağlamak düşmez
Ağlama
Bize yürümek düşer sevgilinin ardından
Sadece ağlamak yetmez
Güzeldir hayranı olmak Nebi'nin
Ama sadece hayranlık yetmez
Onun gibi olmadıktan sonra
Bu yol ilelebet bitmez.
Ağaç gölgesinde gölgelenip
Yoluna devam eden yolcu gibi olmak vardı
Onun gibi olmak…