Tut atalar sözün kalb-i selim ol
Gönülden gönüle yol var demişler
Gider yavuzluğu tab'-ı halim ol
Sert sirke kabına zarar demişler
Bilirsin alçağa akmaktadır su
Kamilin cahile nasihati bu
İkrarını gözet olma abesgü
Birdir iman ile ikrar demişler
Akıbet-endiş ol gönül dibelik
Yetişmez mi sana bu nümunelik
Kaçan loru kuşu bulsa bir kemik
Evvel ölçer sonra yutar demişler
Her kara uzatma elin eteğin
Yel kovana döner ahır emeğin
Nitekim şaşkını gölde ördeğin
Başın kor kıçından dalar demişler
Aldanma cihanın sakın varına
Düşmeyegör anın ah ü zarına
Bugünkü işini koma yarına
Yar yıkıldığı gün tozar demişler
Kestim bu arsada ben de bir koyun
Meydan-ı hünerde gel sen de soyun
Feleğin zoruna dayanmaz oyun
Katı zor oyunu bozar demişler
Gerçi çok cihanda boşa yelenler
Kande bilmiyenler kande bilenler
Eskiden adettir dağdan gelenler
Bağda olanları kovar demişler
Dediler bu pendi sordumsa kime
Tuz ekmek bilmeze müşkülün deme
Kül kömür ye namert lokmasın yeme
Gün olur başına kakar demişler
Abestir her vara yoğa koşanlar
Gahi doğru gahi eğri aşanlar
Ağlamaz ne demek kendi düşenler
İki gözü bile çıkar demişler
Arzeyle bu pendi kendi özüne
Dost addetme her güleni yüzüne
İncinme dostunun doğru sözüne
Doğru söz insana batar demişler
Eski mesellerle eylersen amel
Kırkların birine olursun bedel
Usulü manayı bilmiyen eçhel
Solağına davul çalar demişler
Bir mürşid-i kamil bulmıyanlara
Pirler nasihatin almayanlara
Sözünün sübutu olmıyanlara
Dipsiz kile bomboş ambar demişler
Eşkin at yanına koşulsa güre
Huy alır huyundan ol göre göre
Hizmet eyler isen eyle bir ere
Su aktığı yere akar demişler
Çarsu-yü dehirde nice toz kopar
Ol vakti gözeten çok takke kapar
Helalzade gelir pazarlık yapar
Haramzade pazar bozar demişler
Adetullah budur ezel ü abad
Kul kula sebeptir ey dil-i naşad
Baya geda hizmet etmekten murad
Bal tutan parmağın yalar demişler
Dilden ister isen gıll ü gış gide
Meta-ı razını açma haside
Kıyma müşteriye az al faide
Alan da satandan umar demişler
Yar ile ettiğin kavle ver karar
Kar etmezsen bari eyleme zarar
Aza kanaat et olma temahkar
Ucuz satan tezcek satar demişler
Ham tamahı gel sen terk eyle elden
Elinden çıkmasın der isen özken
Deve ahu gibi boynuz isterken
İki kulaktan da çıkar demişler
Hileyi irtikab etme kıl hazer
Denilsin namına bir er oğlu er
Sen elin kapısın kakarsan eğer
El de senin kapın kakar demişler
Irzıyle varamaz eşkıya eve
Uslu gez kim seni kamiller seve
Harden büyük at var attan da deve
Deveden de büyük fil var demişler
Güneş balçık ile sıvanmaz ey dil
Bizeban da olsa bellidir kamil
Kendinden gayriyi beğenmez cahil
Kendi çalar kendi oynar demişler
Talib-i marifet çekerse emek
Yöğrük at artırır yemin giderek
Şaire ses ile saz ü söz gerek
Yalınız taş olmaz dıvar demişler
Kuy-ü dilaraya eylersen akın
Hele gafil olma etrafa bakın
Karda yürü izin belirtme sakın
Arif olur el tez duyar demişler
Doyar mı can ü dil bus ü kenare
Hicran ü aşk ile leb pare pare
Ne giderse gitsin visal-i yare
Bir vuslat hezaran dinar demişler
Gerek şaki olsun gerekse said
Kereminden Kerim eylemez baid
Dergeh-i Mevla'dan kesme sen ümid
Gün doğmadan neler doğar demişler
Kani ol lokmana her urz ü şebe
Eller konar topladığın şehbede
Bilirsin atalar bir yerde debbe
Yıkılır bir yerde dolar demişler
Yırtıcı kuşların ömürleri az
Bir tek ipte iki cambaz oynamaz
Şehrahta kuyuyu kametince kaz
Ez kaza ayağın kayar demişler
Yüzüm yerde tenim hak ile yeksan
Serim kavgalarda halim perişan
Gözlerim cemal-i canana hayran
Gönül masumudur umar demişler
Levni nasayihi pirlerin böyle
Durub-u emsali nazm ile söyle
Meydan-ı hünerde ağırlık eyle
Ağır bassa yeyni ağar demişler
Ak(ı)l erişmez bu feleğin işine
Dürlü gailesin alma başına
İbretle nazar kıl loru kuşuna
Evvel ölçer sonra yutar demişler
Çoktur bu alemde boşa yelenler
Kande bilenler ile bilmeyenler
Eskiden adettir dağdan gelenler
Bağda olanları kovar demişler
Kanaat halkasın bırakma elden
Elinden çıkmasın der isen dümen
Deve ahu gibi boynuz isterken
İki kulaktan da çıkar demişler