Kaderimden hicrana kılınmış bir karar ki;
Güneşin buz kestiği kem diyara sürgünüm!
Bil ki şafak sökümü bende zaman tehrinde,
Nimetine isyankâr, külfetine eğilim...
Neden şifa arar ki gönül aşkın zehrinde,
Bir ömür akıp gitti çözebilmiş değilim.
Hangi ilaç şifa ki tükeniş noktasında?...
Lokman Hekim de gelse panzehir yok tasında.
Umutlarım afaki hep farklı eksenlerde,
Bir yıldıza benzersin ufkumdan ani kayan.
Gönül yirmiye varmaz bedenim seksenlerde,
Tek kıvılcım hükmüne gel de yüreğim dayan.
Tükeniş noktasında hangi ilaç şifa ki?
Yörüngeler tükettim bedenim iki yarım.
Hep farklı eksenlerde umutlarım afaki,
Kutup ıssızlığında titreyen bir ben varım.
Ey bahtımın ayazı, biraz daha sar beni;
kim bilir kirpiğine belki de yâr asar beni!
Bu yazı başka yazı anlatır mı derdimi
Akma ey yıldız Kaderimden yalnızım.
Firari bir müjde ki bende vuslat akdine,
Zimmetli yangınlarda yüreğim sızım sızım!...
Biraz daha sar beni ey bahtımın ayazı,
Sevenlerin gözünde yıldız kayarmış meğer.
Ömrümün son nakdine bu yazı başka yazı,
Eğilmez başı eğer adı sevdaysa eğer!
Sığmaz hiçbir misale tutkunum yörüngene,
Göz kırpmasan da olur ufkumda görün gene.
Tutkunum yörüngene sığmaz hiçbir misale
Bırak da çilemizden esinlensin bir edip
Kalemin iç döküşü şöyle yazsın risale:
Düşlerimde fezanın yollarını katedip,
Peşine can havliyle düşmüşüm imkansızın;
Güneşi ta alnından öpmek gibi, ansızın!...