Onlar halkının kanayan yaralarını dindirmek için bugüne uzanan...
Köleleri ayağa kaldıran Spartaküs'lerdir, Pir Sultan'lardır, Bedrettin'lerdir.
Onlar sinsi, kahredici suskunluğu, korkaklığı yakıp kavuran isyan çığlıklarıdır.
Artlarında nisan güneşi, omuzlarında eylül ateşi ile, çapraz ateş altında, bozkırlara kıvılcım olan Kaypakkaya'dırlar.
Bir haziran gecesinde, alev alev yanan bedenleri bize teslim edip...
Yoldaşlarımızın şarkılarını yarım bıraktıklarını sananlara, cevabımızdır.
Gökte çakan şimşeğin, güneşe uzanan ellerin takipçisiyiz.
Gelecek güzel günlerin, ve mercanlar da boy veren bereketin habercisiyiz.
Gerillanın mırıldandığı, cenk türküsünün çığlığıdır bu...
Biz yüreğimizin örsünde, bilincimizin çekiciyle şekillenirken...
Onlar tarihin sayfalarından silinip gidecekler.
Gözlerinde mavz ateşi
Her biri birer mavzerdir
Suyunu halkından alıp
Çelikleşip yürüdüler
Devrime gebe toprağın
Rahmine düşen o mu
Yeryüzünü sarsacak
Sabahın sesiydiler
Büyütüyoruz umudu
Gidenlerimizin düşüyle
On yedi partizanın
Kan kızıl yürüyüşüyle
Çıkar öfkeyi kınından
Öfken durdukça uslanır
Sür mermiyi yatağına
Mermi kaldıkça paslanır