Ekin, rüzgâr vurdukça bayraklaşıyor birden,
Dalgalanıyor içten, rahmet yüklenmiş tarla.
Uzaklarda kurganlar, oturdukları yerden
Kıyâm eyliyor tekmil, avâza nesir nesir.
Açıyor beliğini hangi çiçeğe baksam,
Hangi dilden konuşsam işliyor peteğini.
Ne zaman yalnız kalsam o mağrur şarkılarla
Gök, yüzünü öpüyor; gökyüzünü Belemir.
Sen saçını dağıtta bir gece rüyama gir,
Dereler yatağından haylazca taştığında.
Sen tehir etme çık gel, o mis kokunu getir,
Pusatsız bir savaşçı safına durduğunda.
Açıyor beliğini hangi çiçeğe baksam,
Hangi dilden konuşsam işliyor peteğini.
Ne zaman yalnız kalsam o mağrur şarkılarla
Gök, yüzünü öpüyor; gökyüzünü Belemir.