Albatros:
Bildiğimi anlattığım
Anlattığımı duyduğum
Görmek için yürüdüğüm
Yürümek için sabrettiğim
Çatlaklarını sıvadığım
Duvarların arkasındayım
Çığlıklarını yükselttiğim
Kulaklarının ortasındayım
Duymak istediğin zaman seninleyim
Gelmek istediğin zaman benimlesin
Girmek istediğin zaman içimdesin
Gülmek istediğin zaman yüzümdesin
Akmak istediğin zaman gözümdesin
Donuk kalbin hali taş sarılsanda çözülemez
Bilenemez bi yangın varsa yolun zordur gidilemez
Dilden çıkan sözün önüne hızla koşup geçilemez
Aynasıysa dost içinin baktığında görülemez
Ateş senide sardığında yangın olur yanarsın
Düşmanındır rüzgarın eserde durmaz
Küllerinden uçup konarsın
Parça parça olursun bir yudum
Su bulduğunda yudumlarını sayarsın
Nakarat (Albatros):
Bir dilim hali bu sessiz
Bil gözümün yaşı eksiksiz
Bil içimin yarısı bu sensiz
Bil ölüyorum artık sessiz
Haylaz:
Mesafe koydum arama gördüklerime hitaben
Zamanda toplanıp karardı sandığımda kitabem
Uyandığımda yanı başımda benlesin beraber
Elimi tutu ve gözünü gözümden kaçırma korkma gel
Ezberimde dünlerim var bugün mühim değil
Sorun ne bende bilmiyorum inan
Gözümü kapatıp açtığımda yok yanımda bir an
Sözümü söylemeliydim bu yokluğuna inat
Parça parça parçalandım ellerinde gülümse
Gamzelerine aşık olduğum kadın
Duvarlarıma çizdiğim resimler aşkı anlatır
Ben iyi bir ressam olamasamda duvarlarıma yansıdın
Yüzüne baktığım zaman parıldayan bir ay
Ve bazen ölümü gördüğüm bir kabus oluverirde gözlerin
Doluverirse gözlerim siler esen bu rüzgar
Bir şarkı kadar umutluyum bir sen kadar sessiz
Nakarat (Albatros):
Bir dilim hali bu sessiz
Bil gözümün yaşı eksiksiz
Bil içimin yarısı bu sensiz
Bil ölüyorum artık sessiz