Öfkesini kumsala boşaltıp
Geri dönen dalgalar gibi
Elinizi uzattığınız halde
Hiç oldumu kaçırdığınız
Sevdiğiniz dalgalar gibi
Bir şeylerin kopmakta olduğunu
Kapalı gözlerle bile görüp de
Bir türlü adını konduramayıp
Yanlış sabahlara uyandığınız
Hiç oldumu sizinde
Dolu dizgin giden atın boynuna
Korkudan bir yontu gibi sarılan
Dizginleri kaçırmış binici gibi
Hiç oldumu kalktığınız
Ter içinde uyanılan düşler gibi
Hiç oldumu kaldığınız
Yaklaşmak için her attığınız adımda
Biraz daha geri gittiğiniz
Ve avucunuzdaki elin apansız
Buz parçasına dönüştüğü
Hiç oldumu bilmeceleri çözemediğiniz