Medet Allah ya Muhammet ya Ali
Başı boz dumanlı bellerde kaldım
Çetin olur şu alemin dilleri
Şimdi söyleniyor dillerde kaldım
Kaçma benden kaçma ey kaşı kalem
Ayrılık okudur sinemi delen
Bir dostum yoktur ki halimden bilen
Garibim ben gurbet ellerde kaldım
Her sabah her sabah bülbülüm ötmez
Ateşim yanar da tütünüm tütmez
Çalıştım çırpındım ellerim yetmez
Gemisi gark olmuş göllerde kaldım
Deli gönül muhabbetten farır mı
Gönül abdal olmuş gezer yürür mü
Karşıki dağların karı erir mi
Akar boz bulanık sellerde kaldım
Garbi değmeyince karlar erimez
Sohbet olmayınca gönül karımaz
Silerim didemin yaşı kurumaz
Çiseli boranlı yollarda kaldım
Hüseyin Abdal'ım gülemez oldum
Gözümün yaşını silemez oldum
Nere gideceğim bilemez oldum
Kervanı kesilmiş çöllerde kaldım