Verse 1:
Bunlar bazı kitaplarda yazar sır gibidir
Ömrü kısalır 'yaşam” denen şeyin bütün hatıralar silinir
Kimi bi' öksürükle siyah beyaz fotoğrafta dirilir
Bu dünyada ölmek hariç her şey adın gibi bilinir
Bugün ölen kesin unutulur yarın
Hem de bil ki nasıl öldüğünü sorgulamaz kimse
Bu dünyada her şey artık bi çırpıda oluverir
Dönmeyi bırakırdı dünya kimin nasıl öldüğünü bilse
İnanç sorgu başlayınca içimde bir telaşla öldü
Kahrı bir kadının kollarından yere düşünce gördüm
Kalbimdeki toprağı annem ağlayınca böldüm
Dayım koca bi' ömrü dumana boğdu bi' hastanede öldü
Kendi gözlerimle gördüm kimin nasıl öldüğünü
Bana öğretmeye çalışma sakın nasihatını kaldır at
Bi' köyde 4 duvarlı ev içinde asırlık hatıra
Tanrının kül tabağı bütün mezarlıklar baksana!
Nakarat:
Kim nasıl ölür? Bilemem
Çizginin ötesini göremem
Hayatın telaşesinden
Hayatın telaşesinden
Kim nasıl ölür? Bilemem
Çizginin ötesini göremem
Hayatın telaşesinden
Zaman kum gibi dökülür elimden
Verse 2:
Nefes biter, elim kanar hele ki dünya karanlıksa
Ellerimden kayıp gider çocukluğum bi' fotoğrafla
Dostum ölür ismi Ege tüm hataların toplamıyla
Toprak olur hatıralar hem de gerçek anlamıyla
Kayıplar çoksa eğer ağırdır hayat
Ölümler kıyaslanmaz hele ki bunlar zamansızsa şayet
Kalbin acır acıdığını hissedersin aslen
Artık olmayan birinin şarkısını dinlersin ya bazen
Nasıl olur da ölceğimi bilirim?
Ve bunun ne zaman olcağını bilmiyoken bu korkuyla yaşarım
Alışmakla kalmaz hatta çok soruyla taşarım
İçime kusarım öfkemi bu kaostan nasıl olur da kaçarım?
Bişey söyle, ufak da olsa bağla beni bu hayata
Sanırım kimin nasıl ölceğine karar veremiyo tanrı
Hiç zamanı değilken benim sevdiklerimi aldı
Artık bütün güzel hatıralar hafızamda kaldı!
Nakarat:
Kim nasıl ölür? Bilemem
Çizginin ötesini göremem
Hayatın telaşesinden
Hayatın telaşesinden
Kim nasıl ölür? Bilemem
Çizginin ötesini göremem
Hayatın telaşesinden
Zaman kum gibi dökülür elimden