Üşümüş bedenini sokaklar sardı kundak gibi
geçmiş yılların dur bak geri
Feri gitmiş gözler umut var mı ki gelecekten
Tuz bas derin bi yara var bu kadarı fazla ve deva bulunmaz kesin
delik deşik bir patikle yetin
Ekmek yanında sevinç de getir
çocukken tanıdın ev işlerini oyun oynamak mı bunu hiç deneyemedin
isteyemediğin hayallerin oldu ocakta yemek pişmeyebilir
zaman hep aleyhine işleyedursun o taş gibi ekmeği dişleyen bilir
hayat ölümüne kamçı vururken karı koca eder değer biçmeyen biri
mahallenin kenarlarından gördük sadece izleyenleri
hayallerine sahip olanlar değiliz sadece isteyenleriz
kemerlerine bir delik daha açarken başımızda hiç seven biri olmadı
şefkate o kadar açtık ki sevdik kin besleyenleri
Gezdik hep izleyenleriz kaybettik biz değerlerimiz uğruna
kadere bugün hikayeler yazmadık ki
yaşama savaşımızı mı beğenmediniz
yaşına başına bakmadan 13ündeki kızı dedelere gelin edenleriz
Yeni gelen bebeği cami avlusuna bırakıp geri dönmeyenleriz