Şiir: Eşkiya (Yavuz Turgul)
Kaçağım eşkiya aşklar yaşarım durmadan
Kaşla göz dağla uçurum arası...
Konar göçerim
Sürgünlügümü yurtlanmaz yerleşik sevdalar...
Sığsın isterler defnelerim küçücük saksılarıma
Yetmez dag başlarının teslimiyeti istenir
Ya katli Ya ihanetim.....
Bilmezler bir başka bir yol oldugunu
Yani ben eşkiya
Her yanı pusu
Gözlerimde ki dumanlı daglara sevdam
Zülfümde gölgeye sıgınmam bundardır....
O zaman keyif çatarim silah diye sevdagının doruguna
Buzullar erir nehirler yatak değistirir
Sevdalarımı ışıklarında yıkarlar
Sonrada yürekleri seslerinde gürül gürül akarlar
Çıplak suretleri dag baslarını resmeder
O den iklim degişir guzun olur
Yüregimden gayrısına sır vermedıgım dogrudur
Kaçaklık bu hadi gel şahrudum
Daglara gölge verelim.......
Gögüsüm tahtasının altı ol
Yoksa vuracak beni hasretin bir tenhada
Yakışırmı bir kaçaga
Ecel eliyle ölmek......
Hayat (K. Koyuncu)
Hayat denen sonsuzluk
Karşısında bir çocuğuz
Düşekalka büyürken
Kalkamayız bir çoğumuz
Buhayat böylemi olur
Düşen hep yerdemi kalır
Gün olur belim doğrulur
Kim ne olacak belli olur
Ama bitemz yolculuklar
Belki biraz canın yanar
Düştügün yerde doğrulup
Başlar yine ilk adımla
Buhayat böylemi olur
Düşen hep yerdemi kalır
Gün olur belim doğrulur
Kim ne olacak belli olur