Verse 1: (Erdem Koriz)
Ve bir savaş var içine çeken dört taraftan.
Elimde belki bu yazabildiğim son paragraf.
Işığa doğru yolculuk bu, başlar bu şafaktan.
Hayaller gerçek olur belki de biter araflar.
İnsanoğlu hep hasat veren o toprağı taraklar.
İblis oğlu şeytan peşinde ruhunu araklar.
Ya Çizmeli Ağa gelir öper Yalın ayaktan.
Ya da mermi patlarsa yan gelip geçer şakaktan.
Çünkü! Cesaretsiz camiaya anarşizm hakim olur.
Geleceği Umut verirken geçmişe sahip olur.
Hipokrat yemini bozar şer şehirde salgın olur.
Plütokrat eli bütün yönetime Talip olur.
Takım elbise içinde görüntüsü sakin olur.
Emir yağar cinayete ve son suçlu katil olur.
Bir gün geçersek dünyadan, sözlere şahit olun.
İnsanı yüceltecek o değerlere sahip olun.
Taşın altındaki ekmeğim aşım kadar dert.
Benim dünyalarım büyük çatık kaşım kadar sert.
Kendini aş önce kardeşinle çatışmadan gel.
Berâet et içindeki şeytan var barışmadan gel.
Bazen şer bir bayrak olur gece siyahında törer.
Mahkeme beyninde hüküm benim gıyabımda sürer.
Mücahit olur cehalete 'The Brazzer” 'Nikahül bedel”
Pencere aç hava alsın, beyin akıla itaat eder.
Sıktı aynı hikayeler, aynı suratta ifadeler.
Dünyanın yönetmek ister aynı deli divaneler.
Gaflet uykusunda sın, inan saçmalık himaye ler.
Mazlumun payına düşen harabeler, viraneler.
Nakarat (Erdem Koriz):
Düşün bir yaşamanın nedeni var.
Bazen attığın adımın bedeli var.
Adalet burada ya kör ya da ki Sağır.
O güneşi görür ama onun yüreği kar.
Doğruları zarar, yanışları arar.
Onun için varsın itaatin kadar.
Doğrular içinde yanlışlarını ara.
Onun için varsın itaatin kadar.
O zaman itaat etme.
İnsana itaat etme.