Külfet Verse:
Şafak vaktinde huysuzluğum,huyum kurusun
Karanlıkta kayboldu benliğim,derin umutsuzluk
Sen söyle onursuz mu aşk gurursuz mu,
Söyle viranenin sahibi,bir tutam mı mutluluk ?
Güneşe nazire saçların yaktı kalbimi
Geceye nispet gözlerim tuttu kendini
Oldum sersefil,şimdi şairden öte külfet
Şairden öte lakin hala yunustan geri !
Tam değil,eksik bir şeyler tam değil
Sen yapraklarısın her gün tekrar eden takvimin
Tenin yakamoz ışığının bedendeki tasviri
Senli şiirlerime ilham körfezin geceleri
İkram edilen kahvenin bile 40 yıl hatrı
Gönlümü verdim sana bence bir ömür hakkım
Kahveden değil de,kahreden benim acım
Sigara da değil de,dumanında benim ilacım
Nakarat:
Mecalim yok,
Bu sefer,taştı dertlerim
Ağır gelir taşıyamam bu yükü
Misali yok,
Bir kere tattı bu gönül
Zor geliyor ayrılığın dönümü
Ahbel Elem Verse:
Bu yağmurun mevsimi, yapraklar ıslanır
Seller de aradım, damlalardan kıskanıp
Sana göre yalanları yuttum ben aptalım
Ben seni severdim o tuttu mu kaftanı ?
Yürüyorum, yalnızım ayaklar da kelepçe
Kader mahkemesine yazdım tonla dilekçe
Ruhumuzu arıyordur, yürüdüğümüz bahçe
Gittikçe eriyorum, eriyorum gittikçe
Bardağıma sen koy kafam biraz hoş olsun
Bana karşı çıktın işte bak kalbin taş oldu
Kuru parke üstünde yürüdüm yaş olmuş
Derdimiz birikti ağır artık bizden taşar olmuş
Benim başım döner, o çeker seni kendine
İyi misin diyemem, dersin diye sanane
İyi misin diye sorsan, derim yürek harabe
Sana sevgi ihmal olmaz benden giderken dibe…