saklıyorum çekmecemde kırgın olan notaları
şimdi zaman epey geçti baştan başlamanın
çocukça saflığıyla tertemizdi yaşam
anlatmak için konuşmak da gereksizdi bazen
tam şu anda gelip de çalsa kapımı koşardım
sıyrılıp gururumdan yüzüne bakıp susardım
zaman her insana farklı dürüst ve yalancı
maalesef saatler bizden çok şey kopardı
inan ki fazlasıyla zoruma gidiyor geldim demek
satılan mutluluklar ağlıyorsa gül demek
tesadüfler anlatıyor şarkılara sığmayanları
elinle dokunduğun kelebekler uçmaz artık
yüzünü sakla aynalardan hikayemiz darmadağın
hayalim ipsiz uçurtma bulutlar yaslı kadın
eminim son trenle uğurlamıştık umutları
denizler gökyüzünden çalar şimdi yıldızları
nakarat:
güneş elbet batıyor bir gün ama tekrar doğuyor derken
her şey yola giriyor erken yıllar geçiyor
bir tek hatıralar olsa kalsa yanımızda
bu kadar incitmez zaman
çatlamış bir çerçeve çiçeksiz kalmış vazo
pencerende geçen her yıldan bir tutam tüyo
perdeler çekilmiş sokak sükunetin hakimi
bir zamanlar ışık saçan koridorlar bomboş
usulca yürüyorken kaldırımda anımsamakla başlıyordu hatıralar
bir vücutta gizlenmişti sanki koskoca geçmiş
birkaç yıldan fazlasıydı içinde kalanlar
sonunda aynı yol ve her köşede yalnız kalan hayaller
saçların bu şehrin son kışıyla rakseder
ardında bıraktığın çocukluğun
bu sokak parklarında pişmanlıktan bir haber
kendine hatırlattığın tebessüm resimler
her birinde ayrı not her birinde keşkeler
tozlanmıştı epeyce eskimişti resimler
sepyalaşan renkleriyle çekmecendeler şimdi