cebimden çıkardım cam parçası resimleri
baktıkça kanattı kanattıkça benimsedim
beklenmeyen ayrılıklar dudaklarımı kilitledi
çoktan unuttum deyince sen yine de gülümsedim
bu sefer fazla gelir susup da söylememen
yalnızca dürüst ol, gerçeklerin nerdeler
hiç dinmeyen yağmur gibi misafirsin bana
tam da korktuğum gibi sahi keşkelerim sendeler
sen gittin yalnız kaldım
sen gittin tatsızlaştım
sen gittin omzumda
ellerinin izi var hala
gittin yalnız kaldım
sen gittin tatsızlaştım
sen gittin omzumda
ellerinin izi var hala
nakarat:
sorma yalnızlığı bana
sorma derdin var mı
kolay sanıyorsan
sorma yalnızlığı bana
sorma derdin var mı
kolay sanma
yıllar geçer üstünden yıllar geçer
nefesim kesildikçe aklıma kokun değer
ellerim saçlarınla tutuştukça titrer
sanki varsın dün gibi yanımda bavulun ve sen
sonra rüzgar eser yine dolar şakaklarıma
kavuşmanın özlemiyle yanar dudaklar
denizler hırçınlaşır geceler yalnızlaşır
sokak lambaları yollarında nöbet tutar
sen gittin hüsran kaldı
sen gittin farksızlaştım
sen gittin yüreğimde
ellerinin izi var hala
gittin hüsran kaldı
sen gittin farksızlaştım
sen gittin yüreğimde
ellerinin izi var hala