Ölüm mü yaşam mı bahsettiğiniz, göreceli olan da zaman mı ?
Kıyılar beklemek içinse kaybettiğiniz, yaklaş bana hadi zar attım
Seni tanımıyor onlar kararsız ama yine düşsen belkide yaşarsın
Uçurum fazla mı sessiz dünyan öldü ve kutsalların da karardı !
Düşünmek onlara zarar ve inadına hayatın üstüne gitmek
Yıkıldı aklımdaki dünya herşey gibi benliği yok yere silmek
Yumruklarımda geçmiş izleri napiym, hükmedemiyorum sahi
Derin bir boşluk, anlamı yok bana göre beni bırakman elbet daha iyi !
Ölüm o kadar gerçek ki bu ruhuma derin bir nefes mi lazım ?
Fazlası kalsın kalbini dinlerdir yine, zihnin fazla mutaassıp
Son bir kez olsun asil bir karar ver aptal, anlaşılmamak kalsın
Varlığı hiçliğe bölenler asi, ama sen yaşadıklarınla varsın !
Usandın artık Kabil gibi bana iyiliği boş yere anlatmayın
Ölüm, bu yüreğine aslan payı !
Mücadelen boş yaslan bayım !
Bırak bu boşluğa kendini keşfet, düşmek güzel ve saklanmayın
Aç gözlerini ! Fazlası yalan ve anlat hiçliğe yaklaşmayı !
Ölü bir çocukluk geçirenler gibi değdi mi sence bunu yapmak ?
Şiddet, küfür ve aşağılanmayla ancak bu kadar kusura bakma !
Hiçbir zaman sevemedin al kendine b.ktan günleri sunmaktan
Ona anlat şefkat ne demek, bıktım kendine bunları sormaktan !
Mutlu bir tabloyu bozmaktan boş günlere cefayı hapsettin
Hoş ! Dibi görmekten yoruldun artık tüm manzaraları katlettin
Sular döküldü ve dünyan öldü, karardı herşey sabrettin
Boşluğa yaklaşmak sana makul !
Tanrın herkesi affetsin !
Onlarca sevinç, üzüntü, badire, herşey yalan ! Herşey gebe !
Unutulanlarla devam ederken paranoyalar gibi düşmem yere
Anlatılanlar sahte !
Bunu farketmen sebep, ister dene, ister yorul, ister savaş, ister bırak, ister geber !
Seleksiyon değil hayat ve fazlası ereksiyon gibi bayat
Ölmeye can at
Var mı bir kanat ?
Durma ve zar at
Herşey sanat
Düşün ve aklına yat ! Gerçek bu.
Gerçek değilse gerçek sun !
Serbest dur !
Sanal bir dünya, herkes kul, merkez bu !
***
Asıl uyanış buydu ve kendini buldun, gerçeklerin de sahte
Sana dünya diye anlatılanlar gibi yoktur yalan ve yoktur maske
Yüksel zihnine lütfet gerçeği aklın eski ve tozlu bir sahne
Sudan mı geldi bu aciz varlık, kural bu derler toprak nerde ?
Düşmek devamlı yükselmek gibi ışıklar içinde sevgili
Kim vurduya giden bir düşünce hain, çektin pimi, kurtar kendini
Uçmak kendini bulmak zihinini kurcalamak gibi tarifi
Herşeyi anlatabilir ellerin ama yorgun gibi, buldun dibi !
Akılda kaybolmak gibi herşey, yaklaşmak ona daha iyi
Sonsuz olmakla olmamak soruna yoksul olmakla doymamak
Yoluna devam et ışıklar içinde kaybol, hayallerin gibi herşey sahi
Heryer fani, etrafına bak, herkes hain, benlik cani !
Sevgin kahin, düşün ve geleceği inşa etmeyi öğrendin
Bu bir hayranlık, fakat olmaz kendine sırf bu yüzden mi söz verdin ?
Dön derdim ! Gerçeği bırakma, intihar etmeden ölmezsin !
Çiçekler içinde dünya düşün ve geri dön zamana yön verdin !
Hakikat nedir anlam ver
Geldiğin yollara basmak mı ?
Kalk ayağa ! Bak etrafına gerçek sence de ahmak mı ?
Geliyor aklına sevdiklerin hep hatıralarda buldukların
Gülmek güzel, hayat da basit !
Bunlar değil mi umdukların ?
Anılar zarif bir mektup kalbine tutkuyu işler zerafet
Güzel bir dünya hayal et !
Mutlu bir ömürdür asalet
Dostlar gibidir adalet
Gülmek güzel, bu bahanem…
İşte budur benim hayalim
Aşık olmak da şahane…
***
Bir sorun var,
Bunlar hayal mi yoksa gerçek mi anlamadım !
Bunca hikaye, bunca güzellik hafızam öldü ve kalmamalı !
Kim gerçek, kim sahte, kim kurgu, kim maske ?
Tüm bunlar zihninden çıkan bir palavra lütfen bir bak be !
Aklına yön veren herşey…
İnanmak isteme gerçeklere !
Ne olur düşün, etrafına bak, hayal mi beynine senden gelen ?
Elbet döner, hesabı kapat
Paranormal durum aklın gebe
Gerçek ve sahte tüm yazılanları hiç düşünmedim attım yere !