Yorgun bir çocuk gibi uzansam dizlerinde
Elem, hüzün ne varsa silinse hatırımdan.
Sırrolup sonsuzluğun derin denizlerinde
Kurtulsam başımdaki tipiden, yıldırımdan…
Bir kurtuluş olsa da onulmaz çilelerden
Doğrulup beraberce el uzatsak yarına…
Ayrılıp kahra giden gafil kafilelerden
Doludizgin at koşsak esenlik diyarına…
O diyar ki orada bahtiyarlıktan başka
Ne bir duygu barınır ne de yaşar kahır, gam…
Tanrı izin verse de ölmeden önce keşke
Biz de varıp oraya çadır diksek bir akşam.
Mesut İlkay YANIK