Köşeye çekildim , ruhumun derinlerine inen savaşları yenmeliyim
Delmeliyim kalın duvarlarıda , içinden hazineler çıkartmak için
Geçmişimin doğal afetinde yıldırımlar düştü topraklarıma
Büyük çukurlar oluşmuştu , çekti kendi karanlığına doğruca
İki farklı senaryonun , iki farklı oyuncusu oluvermiştim birden
Hiç beklemediğim anda alevler oluşmaya başladı yangın çıktı
Gözlerini son kapattığında, yanındaydım göremedin ki beni
Övemedim gerçeklerimi, çünkü gerçekler bana hep uzaktı
İhtiyar bi dahiyane, sahte kalbe kan fuzuli sebebiyeti sahte
Artı şoklara hitaben emre karşı gelen soğuk savaştan ibaret
İlk nefesimden esen yeller , son ana kadarda ilerler
Rapin mecnunu olmuşum bir kere, etraftakini gözüm görmez
Ağaç dalını uzatamaz atmosferin ozon tabakası delindi artık
İhtişamını kaybeden bu dünya varabileceği yer sentetik yapı
Denizin dibine daldığımda topraklı taş yığını birikir elime
Ne geçmeyen bi zaman dilimi bu közlenmek kadar acı bedenime
Nakarat
Kör cerrah aldığı neşteri damarıma dayamışken yaşamak ne hacet
İstihareye yatsamda görebilmek mümkünmü meleklerimi
Sepetledikleri hayatın gerçeklerini şuan yaşamak mümkünmü
Hayır deyil, ben yaşarken Azrail damarıma bastı
Sokaklar yanlızların evi matemi duvarsız inşasız soğuk bir yapı
Sağdık oldukları insanlar gibi nankör dolu enbesiller var
Heykelini dikmek istesede, yıkan izdihamcı insanlar doğar
Bağdatım bombardımanda ne kıyamlar geçti bu yoldan da
Sadık yada sadık olmayan padişah , vezirler yaşlandı
Surlara asker koysamda silah olmadığında korumasızdır
Anlaşmalarıma karşı koyanlar saygızlıktan men edildiler
Kılıçlar çekildi akan kan yerinde duramaz yaşamak nedendir
Fasıllar haslına dağıldı, kadrajlandı kıymetsiz topraklar
Husumetin aleyhine keşfedilir lüzumlu,lüzümsuz durumlar
Hayatın gerçek çerçevesini resmeddim sayfaların ardına
Yollarım uzun,uzunluğu kadar kıymetsiz mücevherlar var
Hecelerimin haznelerine işlenmiş dikiş izleri izinide bırakır
Kör cerrahın kestiği her bedende bir can kaybı yaşanmıştır
Artılarıma eksi katmak kadar yaşlandırdı seferler beni
Esaret gölgesine saklanmış çocuğun yaşlıca haykırışları
Pencere arkasından parlayan yüzün tek aynası sadece gölgedir
Barış nedir ,teseddürden bozulmak için dikilen bir anıt
Kanıtım yok, delilim yok, sadece kırılan bir dalım var
Takibimde kalmış güneş parıltısının aydınlığı hala var
Nakarat
Kör cerrah aldığı neşteri damarıma dayamışken yaşamak ne hacet
İstihareye yatsamda görebilmek mümkünmü meleklerimi
Sepetledikleri hayatın gerçeklerini şuan yaşamak mümkünmü
Hayır deyil, ben yaşarken Azrail damarıma bastı