Oğuzhan İnce - Hıçkırık

ellerimi kurutmuş senin hasretinin soğuğu
Hatta perişanım sana kesilmiş bile soluğum
Ayrılık bitmek bilmez aşkların sonu mu ?
Allahım aşk diye yananları ayrılık suyundan korusun

Yürüyorum sana yorgunum belkide kırgın
Çöl ortasında yanan kumlar gibidir sırtım
Ayaklarım sana kavuşamamaktan bıktı
adım attığım yerde biten güller sana benziyor tıpkı

gel . kavuşamıyorum yıldızlara sahibem
yalan dolanla avunma , huzur verir sahiler
farkım kalmadı artık kadehe aşk dolduran sakiden
aşka yürüyen ölüm dolu korkusuz safi ben

Bir yandan çiçek açar , diğer yanda fidan kurur
Ben aşkı istiyorum ne yapıcam uçkuru ?
Bir yandahaklı gözler diğer yanda suç bulur ,
Geri kalan tek şey kıymetli bir hıçkırık .


Sen bir ay çiçeğinin sarısı .
Hatta en güzel kovanların balısın .
Bu yüzden bu sözlerim sana yarışır
Yokluğunsa bu cedidanın karası .


her ezandan sonra aşık adamın yarası dşilir
budur senden sonra bende ki en büyük değişim
hiç bir alkol sigara uyuşturucu anlatamaz keşini
sen benim kan kırmızım eflatunum yeşilim .

Bu yazdıklarım ne güzel söz , ne şiir , ne mani .
Ben senin çöllerde at koşturan fedain .
Ben aşıksam yalanım , Yalansam kim hain ,
Bunları düşündükçe rüyalarıma gelir Geylani


istesende yok olmaz istesemde yok olma .
ölüme eş değerdir bi anda yok olman
yalnızlığın sucu yok özlemin dorukta
seni asla anlatamam ölümsüz olsamda


işte böyle gider işte düzen bu
hayatında olmayacagım baska bi düzen kur
başka bi vakum bul aşkını çekennn
baska bi adam bul belki seni karsılıksız sever !