Dert ile sefa her biri ayrı keder
Yerine göre farklı iki dünya
Birinde polyanna kıs kıs güler
Diğerinde ise hayat kara hülya
Dar geçitlerle dolu uzun yolum
Çaba gösterip sabr etmeyi bilmeli
Kara konuk bana bakma hazin benim sonum
Fani dünya burda ezer ruhum burdan gitmeli
Ucu yok bucak epey şaşmış
Yer gök dolu Hakk tan inan bağı
Kuru sandığın meyveler kefelerce hammış
Sarmış sefil bedenleri iman ağı
Tecritten kaçan deli misali
Ardıma bakmadan halvete koştum
Düşüneceler enikonu Rabbani
Aşk şerbeti peşinde koşuştum
Arz eyledim Arş'a sık sık halimiz
Gönül rahat sızlanmamı bilirim ki varmı bir duyan
Düşme sende sarpa sarar bilinçsiz ahvalin
Ehil şaşmış Sad'ım görmüş sende ayıl dön bak uyan
Ben nasıl edeyim,
Nereye gideyim
Dert bana derman iken
Hakikat Bezginiyim
Müptela hüzün görmezmi akıl gözün
Esas olan bitenleri
Bulunamaz olacaklara baki çözüm
Sizler yolun kalbinize batan dikenleri
Marifet haramlardan sıyrılmaz
Hakikatin sırrındadır asıl alameti
Sadakat verdiğin söze bağlanmak
Keyfe daldın gittin unuttun kıyameti
Engel koyamadım fikir sözüme
Kulağın kopuk duyamadın olanları
Neden inanmaz gözlerin gördüğüne
Görmezmisin ulu orta yaşananları
Korkar yürek kelam biter diye
Kazdığım kuyuların dibine ulaşılmaz
Çarpar yürek aman aman diye
Hislerim beni yarı yolda bırakmaz
Musallat oldu ruhuma alçak nefis
Savaşım yüreğimden onu söküp atmak için
Ağır mücadelelerde ise biz pekiz
Doğruyu bulup ümmet olabilmek için