Bölüm 1:
Duvarlarda kan izleri,
İstediğin hayalin ekseninde dönmeyen dünyanın kaprisleri,
Gelmeler tetikliyor kalk gitleri,
Çünkü dostta bile düşmanların taktikleri!
Gökyüzünde bulutlar kadar saydam umutlar,
Ve boş telkin, "Düşünme, unut"lar
Bugünün intikamını er geç alır yarınlar,
Yarınlar da bugün kadar yalınlar.
Dört duvarda kendinle kal,
Yüzün hüznü gizler bazen, buna kanmaz aynalar,
Yeni başlangıçsa yırtılan kirli sayfalar,
Hayatında temiz kalan kaç sayfa var?
Kum saati çevrilir ve biter beklenen süre,
Yalnız kalmak insan dolu caddelerde, bilmece,
Suratlarda maske varken makyajınsa boş yere,
Hayat; bir kere duyduğun bir şarkı, hala dilinde..
Nakarat:
Maske Şehri İnsanları, gözlerinde nefret,
Karanlıklar bile bazen aydınlığa hasret,
Başka şehrin insanları, yüzlerinde kasvet,
Delirmeye ramak kala hayalleri katlet!
Bölüm 2:
Sürreal bir tablo bu, anlamazsın ilk bakışta,
Okuldan iş hayatına, sürekli yarışta,
Zamanı karşıla, parayla saadet palavra,
Yine de sevgi bekleyen kalbi görürler paçavra!
Hissiyatın önemsiz ve külliyen yalanlar,
Yıllar sonra sıfıra yakın elde kalanlar,
Ne bir düzgün anı kaldı derinlerde,
Ne de yüzünü gülümseten çocukluk hatıraları beyninde..
Donuk bakışlarla tepkiler,
Hayatın adam edemediği bizler, karşımızda mevkiler,
Egolar, kinler! Haset ve kibirler!
"Bizden biri değilsin" dercesine anlamsızca tripler,
Yine mi dört duvar var, yine mi kendin?
Yine mi beklentiler, yine mi hayallerin?
Yine mi maskeler, yine mi aynalar, yine mi dertlerin?
Sonumu hazırlarken titriyordu ellerim!
Nakarat:
Maske Şehri İnsanları, gözlerinde nefret,
Karanlıklar bile bazen aydınlığa hasret,
Başka şehrin insanları, yüzlerinde kasvet,
Delirmeye ramak kala hayalleri katlet!