Sapsarı tarlalardan masmavi gökyüzü
Aslında altın kafeste mavi bir hüzün
Tarihe mal olmuş Hürrem'in soyundan
Güzelliği harap olmuş durmuyor gözyaşları
Yabancı bakışlarla yanıma sokuldu
Biraz ürkek bir tavırla vücuduma dokundu
Benden bir saat önce başkasının koynundayken
Şimdi usulca tenimde dolaşır parmakları
Akıp düşer gözlerinden umutlar
Birer birer yok olup karanlıkta
Satır satır lanetlenmiş sayfalarla
Bir masum roman
Yüreği paramparça yok olmuyor hüzün
On dokuz dört mevsimlik mas masum bir yüzün
Benden bir saat sonra başkasının kollarındayken
Şimdi pürüzsüz teninde dolaşır parmaklarım