Gökyüzünde kaybolmak huzur verebilirdi belki
Yıldızlar anlatsa onları dinlerdim
Güzel bir şarkı vardı rüya gölgesinde çalan
Adı neydi?
Aslında şarkı değil güzel olan sendin
Sefaletteki bu gönül yoksun hayatından
Beni benden alabilen tehlikeli
Yine de sarılırdım
Belki sıkılırdım
Asıl beni bana veren kadınımdır
Ne kadar karışık dimi?
Şu an seni yazmak istiyorum seni
Bi' çay kaşığının çıkarttığı sesi
Bir de aklımın gürültüsü
Bir de hava serin
Bura benim yerim ama rahat değilim
Nedeni belli değil
Belki sıcak su yoktur begonya
Bu farklı parola
Eğitimim ailem belki de ütopyam
Bu şiiri dinliyorsan gönül dağımdasındır
Yorgun ellerimle hitap edeceğim kız
Prenses olamaz zaten
Anlıyorum hissederek yaşıyorum
En azından bu aralar böyle
Bu karakter sığar mı cümlelere
Ben uzun uzun yazıyorken uzay boşluğuna mektubumu
Kimisi ağlıyordur, o da farklı konu
Yine de yazıyorum belki duyan olur he?
Sinyaller aşkı öldürür mü?
Ya da şöyle diyim
Radyasyon bi insanı güldürür mü?
Tahta kalemlerin kokusuyla yazılmamış bir şiir yanar mı?
Bunu yalan sanar mı bu insanlar?
Samimiyet neydi?
Gülmek mi?
Küfretmek mi?
Yoksa beklemek mi doğru olanı?
Bilmiyorum
Ben bu dağların ardındayım bekliyorum…
Ölüme kadar gidebilecek lazım
Son nefeste kim tutar elimden?
Şarkılar olmayacak razı
Ben beni kaybettim yeniden
Kendimi bulmam lazım
Bana kendimi ver!
Ölüme kadar gidebilecek lazım
Son nefeste kim tutar elimden?
Şarkılar olmayacak razı
Ben beni kaybettim yeniden
Kendimi bulmam lazım
Bana kendini ver!
Ölüme kadar gidebilecek lazım
Son nefeste kim tutar elimden?
Şarkılar olmayacak razı
Ben beni kaybettim yeniden
Kendimi bulmam lazım
Bana kendimi ver!