Bir gün,
Uzak bir yolculuktan sonra, nefes nefese,
Kalbimin çarpışını sofranda sayacağım.
Ömrümü vermek için ağzından çıkan sese
Kapını sol elimle aralıklayacağım...
Yabancı bir fısıltı söyleyecek adını,
Tanıdığım bir gülüş kıvrılacak içerde.
Vurur vurmaz duvara kapının kanadını
Karşımda ürperecek halı, sedir ve perde.
Korkma!
Sana ne dil uzatır ne de el kaldırırım,
Gözümü kan bürümüş diye benden çekinme:
Nasıl birden düşerse bir ağaca yıldırım
Beni baştaan aşağı çarpar o lahza inme.
Sakın kalkma köşenden, ısıttığın yerde dur,
Yine öpsün o dudak... Sarsın o kol belini!
Eşiğinde canımla ödüyorsam ne olur
Bir kadına inanmış olmanın bedelini? ...