Kuşluk vakti kalkıp yola koyuldu
Bir parça ekmek alıp eline
Çocuğunu bile kucaklamadan
Çıkıp da gitti Laz Gelini
Ceviz yiyerek gitti işine
Dinlenmeden çabaladı öğlene değin
Bir ihtiyar kadın izliyordu uzaktan
Canını alır (çalışarak) Laz Gelini
Öğlen oldu bir armudun altında
Kırdı mısır ekmeğini peynirini
Uzakta kaldı soğuk bir pınar
Yine beddua etmez Laz Gelini
Akşama dek didinir bakmaz etrafına
Dönüş için ot yükünü de hazırlar
Tepeleri koşarak aşar
Böyle çalışıyor Laz Gelini
Gelir gelmez inek sağmaya iner
Karanlığa çıkmaz ahırdan
Canı çıkar eve çıkana kadar
Bitmez işleri Laz Gelini
Kapıda çocuk karşılar
Kızınca bir iki tokat atar
Yenidir kimseden hesap soramaz
Böyle bocalanır Laz Gelini
Sessizce siniyi ortaya koyar
Kaynana oturuyor aptalca
Görümce boncuk oyası örüyor
Yalnız parçalanıyor Laz Gelini
Yemekten sonra bulaşık yıkar
Toplar süpürür düzeltir
Uyumadan çocuğunu doyurur
Oturmadan döner Laz Gelini
Böyle olmayacak her zaman
Sabredecek çocuklar büyüyene dek
Olacak bir gün onun da gelini
Dinlenecek o zaman Laz Gelini