Sarı ceketin içine mintan giyen adam
Aşağılık afitap ve boş bir cadde yinede dolarsa
Tam o anda yani aynı saniyede
Yani birebir illüzyon bu akıcı sabaha engel olursa
Durdurun vagonları ve tele bir telegraf
Fısıldayıp çocukça bekleyin yanıtlar almayı
1 dakika 50 saniye bu sessizlik neden
Kulakta delik açar diye düşünmeyin bağırmayı
Çünkü gündüz gecenin eksik hali
Çünkü yatağa uzanarak bugün de bitti dersin
Çünkü odada dar gelir sana
Bu yıkılamaz duvarla arana katran doldurup beyaz ışıktan nefret edersin
Hatıra bugün hariç koleksiyon
Yere düşen bir notta yalan yanlış yazanı bileni anlamıyor
Başkentin üstgeçitlerinden saçma Eskişehir'in yukarı bakmayan insanımdan da fazla
Hissetmiyor rezalet yakada duran travma
Bu bitse bitse bile kayıp yanında neyi varsa
Bugün üzülmek vakitten çalar ve konuşmaz
Mırıldanır yalnızca İlhan İrem anlasada
Birisi düşmüyor ve zaten diğeri tutmuyor
Diğeri birisinin içini diğerinden çalamıyor
Naftalinle dua dansı
Burada kaybettim pıhtılanmış dehlizim
Belki yarınım belki sahte cehennem belki kahve
Boğulabilseydim derinliğini bilmediğim kafeste
Şehrin en çirkin manzarası yoksunsun şereften
Gözümü yumabilseydim derinliğe düştüğü her nefeste
Yani rıhtımlardan düşebilseydin kendi kararınla
Ölebilseydin vurulup kirli mavzerle tam şakağından
Ancak ve ancak o zaman anlayabilirdin beni en acilinden
Belki o zaman kalkabilirdin ölmeden gereksiz uykulardan
Rüzgar üşütmezdi tenimi değiştirmezdi yüz rengimi
Anlaşılır insanlar anlaşılırken soyutlarda boğdum kendimi
Ne için? Ne için? Kim için hangi tende kirlisin söyle sen
Tebessüm eşliğinde kaybettim küfürle bulamazsın kendini
Artık değiştir rengini çık güneşin çekirdeğinden
Siktir ol git yeter kurtuldum ruhunun rehineliğinden
Ve önemi kalmayınca ağızdan fışkıran onlarca yeminim
Yapma dediğim ne varsa ezdim ayaklarımla eminim
Bana aptal diyebilir misin? Hayır öldürün bütün safları
Tek darbeyle kırabilirmiyim kalkanını bütün kartların
Haklısın bazı kesinlikler var hayatında beklentin yok
Bende kesin yok hayat yok çünkü sen dünsün ben yarınım