Hayat nedir, nedir ki anne;
Bir oyun, bir masal değil mi?
Bak, kırıldı oyuncaklarım...
Ömrüm gitti,
Sevdam bitti...
İnan, ben hiç büyümedim ki...!
Benim hiç sapanım olmadı anne,
Ne kuşları vurdum,
Ne kimsenin camını kırdım...
Çok uslu bir çocuk değildim ama,
Seni hiç kırmadım, hem boynumu kırdım.
Ben hayatım boyunca
Bir tek kendimi vurdum!.
Suskun görünsem de,
Fırtınalı ve mağrurdum anne.
Bir mızrak gibi,
Aynada hep dik durdum anne!
Ben sana hiçbir gün laf getirmedim,
Leke sürmedim.
Ama göğsümü çok hırpaladım,
Kalbimi çok yordum...
Ben hayatım boyunca,
En çok kendimi sordum!.
Benim hiç sevgilim olmadı anne,
Ne bir yuva kurdum,
Ne bir gün şansım güldü...
Öpemeden bir bebeğin gıdısını,
Tükendi gitti çağım...
Bir muhabbet kuşum vardı,
O da yalnızlıktan öldü...
Sen beni hep, göğsünde
Acılarla mı soğurdun anne?
Yoksa, evlat diye,
Koca bir taş mı doğurdun anne?
Eziyet değilim, zahmet değilim,
Musibet hiç değilim;
Bir senin mi balına sinek kondu, söylesene!
Doğurdun da beni,
Ne ile yoğurdun anne?
Benim hiç hayalim olmadı anne...
Ne seni rahat ettirdim,
Ne kendim ettim rahat...
Bir mutluluk fotoğrafı bile çektirmedi bu hayat!
Kaybolmuş bir anahtar kadar
Sahipsizim anne...
Ne omzumda bir dost eli,
Ne saçımda bir şefkat...
Say ki yollardan akan,
Şu faydasız çamurdum anne...
Say ki ıslanmaktım, üşümektim,
Say ki yağmurdum anne!
Bunca yıldır gözyaşını,
Hangi denizlere doldurdun?
Oy ben öleyim,
Sen beni ne diye doğurdun anne?
Hayat nedir, nedir ki anne;
Bir oyun, bir masal değil mi?
Bak, kırıldı oyuncaklarım...
Ömrüm gitti,
Sevdam bitti...
İnan, ben hiç büyümedim ki...!