Skies are blue and birds are yellow
Gökyüzü mavi ve kuşlar sarı
Flowers growing just to bloom
Çiçekler sadece açmak için büyüyor
A million chances of our glances
Bakışlarımızın bir milyon şansı
Catching eyes across the room
Odanın karşısından gözler yakalıyorum
If time stands still
Eğer zaman kıpırdamadan durursa
Move I will to you
Sana geleceğim
This was filmed
Bu çekilmişti
Somehow I see you
Bir şekilde seni görüyorum
Move I will to you
Sana geleceğim
Break a ball upon your fence now
Parmaklıklarının üstünde zor zamanlar yaşasan
Yet your beauty would still shine
Yine de güzelliğin parlardı
I would live a thousand life times
Binlerce hayat yaşardım
If it's you I'm sent to find
Eğer bulmaya gönderildiğim sense
If time stands still
Eğer zaman kıpırdamadan durursa
Move I will to you
Sana geleceğim
This was filmed
Bu çekilmişti
Somehow I see you
Bir şekilde seni görüyorum
Move I will to you
Sana geleceğim
Move I don't want it babe
İstemiyorum bebeğim
Left to rot, so tired of getting stuck
Çürümeye bırakılmış, sıkışmaktan bıktım
Nothing can stop us
Hiçbir şey bizi durduramaz
Move I don't want it babe
İstemiyorum bebeğim
Left to rot, so tired of getting stuck
Çürümeye bırakılmış, sıkışmaktan bıktım
If time stands still
Eğer zaman kıpırdamadan durursa
Move I will to you
Sana geleceğim
This was filmed
Bu çekilmişti
Somehow I see you
Bir şekilde seni görüyorum
If time stands still (If time stands still)
Eğer zaman kıpırdamadan durursa
Move I will to you (Move I will to you)
Sana geleceğim (Sana geleceğim)
This was filmed
Bu çekilmişti
Somehow I see you (Some how I see you)
Bir şekilde seni görüyorum
Move I will to you
Sana geleceğim